July 23, 2024
Trafik cezaları, haciz borçları, ihbar tazminatı vb. nedenlerden oluşan ücretler çalışanların maaşlarından kesilebilir mi? Bu yazımızda özel kesinti türleri ve maaş bordrosunda dikkat edilmesi gereken detayları sizin için derledik.
Çalışanlara her ay emeği karşılığında ödenen ücretlerde karşımıza iki ana kategoride farklı kesintiler çıkar: yasal ve özel kesintiler. Özel kesintiler, çalışan ve işveren arasında yapılan anlaşmalara dayanarak çalışanın rızası ile yapılan ücret kesintileridir. Bu özel kesintiler çalışanın maaşından çeşitli nedenlerden dolayı belirli tutarlar üzerinden kesilir.
Çalışanın onayı olmadan maaşından kesinti yapılması, ücretin eksik ödenmesi anlamına gelir ve çalışanın temel haklarının zedelenmesine sebep olur. Çalışandan yazılı onay almadan ücret kesintisi yapılırsa çalışan iş akdini haklı fesih yoluna gider ve kıdem tazminatını almaya hak kazanır.
Karşılıklı rıza sonucu çalışanın maaşından kesilen ücretler aşağıdaki gibidir.
İhbar tazminatı, haklı bir gerekçe olmaksızın işten ayrılan çalışanın ya da aynı şekilde işçiyi haklı bir neden olmadan işten çıkaran işverenin, karşı tarafa önceden bildirim yapmaması durumunda ödemek zorunda olduğu bir tazminat türüdür. Şayet işveren haklı sebepleri kanıtlamadığı sürece bildirim yapmadan çalışanı işten çıkarıyorsa ihbar tazminatını ödemek zorundadır.
Günümüzde sıkça rastladığımız kesintilerden biri, özel sigorta ödemeleridir. Şirket, çalışan adına özel sağlık sigortası veya bireysel emeklilik katkı(BES) payı öder. Bu kesintilerin bordrodaki yeri aslında çalışanın toplam kazançlarıdır. Bu ödemeler işverenin payı ile birlikte çalışanın da ödemesi gereken pay ile bu tutarlar çalışanın rızası ile net ücretinden kesilerek sigorta şirketine gönderilir. Çalışanlar BES uygulamalarından çıkmak için şirketin bağlı olduğu sigorta şirketi ile görüşerek özel sigorta işlemlerini iptal ettirebilir. Böylelikle iptal olan sigorta ödemeleri çalışanın maaşından kesilmez.
Kasa, gişe, hazine ve tüm para alışverişlerinden sorumlu, risk taşıyan kişilere desteklemek amacıyla kasa tazminatı ödenir. Kasa tazminatını ödeyen işveren, çalışanın ücretinden kasa açıklarını tahsil etmesinde sakınca görmez, ancak bu doğru bir düşünce değildir.
Kasa açıklarında çalışanın kusuru olduğu tespit edildiyse ve çalışan da bu durumu kabul ediyorsa oluşan kasa açığı tutarı işçinin maaşı üzerinden tahsil edilir. Ürün eksikliği gibi kasa açıklığı durumlarında işçi ve işveren arasında anlaşmaya varılmaz ise sorun mahkemeler yoluyla çözülür. Kasa açığında kesinlikle deliller yoluyla tespit gerekir. Bu nedenle kasa açıklarında tutanak tutulmalı, sayımlar kasadan sorumlu olan kişiler gözetiminde yapılmalıdır.
Çalışanın ödemediği borçlar İcra Müdürlüğü tarafından işverenine yönlendirilir ve maaş haczi başlar. Borçlu olan çalışan olmasına rağmen borcun tahsil edileceği kişi işverendir bu nedenle işveren de çalışanın icra borcunu maaşından keserek öder.
Ödenmeyen nafaka borçları için de durum aynı şekilde geçerlidir. İcra dairesi yoluyla gelen borçlar, işçinin maaşından kesilerek alınır. Ancak nafaka ödemelerinin tutarını işveren ve işçi belirleyemez. Nafaka tutarı net olarak mahkeme kararı ile belirlenir. Genellikle maaş haczi, çalışanın net ücretinin 4’te 3’ü korunarak yapılır. Yani çalışanın borçlarına karşılık dörtte biri oranında maaşından borç kesintisi olur.
“Trafik cezaları maaşımdan kesilir mi?” sorusu en çok merak edilen konulardan birtanesidir. Diyelim ki çalışan şirket arabasını kullanırken trafik kurallarını ihlal etti ve trafik cezasına çarptırıldı. Burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunur. Öncelikle cezanın niteliği, mesai saatlerinde içerisinde/dışında gerçekleşmesi, araç bakımlarının yapılmaması, alkollü araç kullanımı gibi birçok detay trafik cezasının ücreti için belirleyici bir unsurdur. Olayların detaylı araştırılması ve değerlendirilmesi, çalışanın hatasını kabul ederek rıza vermesi sonucu ceza tutarı çalışandan talep edebilir. Ancak iş sözleşmesinde trafik cezası ile ilgili kesintilere onay verilmiş olsa bile trafik cezası toplumsal bir olaya da dokunduğu için her trafik cezasında yeniden onay alınması zorunludur.
Şirketler, işin niteliği gereği çalışanlarına birtakım zimmetler verir. Bunlar genellikle telefon, internet, benzin gibi limitli verilen iş malzemeleri personel zimmetleri olarak kayda geçer. Limiti belirlenmiş her bir zimmet için işveren çalışanlardan kullanım limitlerine dair yazılı bir onay alması gerekir. Eğer anlaşma yapılmadıysa ve çalışan kullanım limiti konusunda bilgilendirilmediyse çalışan mahkeme tarafında haklı görülebilir.
“İşçinin kasten sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir.” - Borçlar Kanunu “ücretin korunması” başlığı altındaki 407. maddesi.
“İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması” durumunun işveren tarafından haklı fesih gerekçesi olduğuna hükmedilmiştir.” - 4857 sayılı İş Kanunu madde 25
Tüm bu yasal bilgiler ışığında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunur. Kasten zarar verme sonucunda kesinti tutarının, maaş haczinde olduğu gibi ücretin 4’te 1’i kadar olduğu karar verilmiştir. Ancak bu kesintinin yapılması için kesin bir yargı kararı olması gerekir. Yani mahkeme kararı olmaksızın işveren çalışandan maddi hasar kesintisi yapamaz. Ayrıca mahkeme sonucunda da işveren, çalışanın iş sözleşmesinin derhal haklı fesihini yapabilir.
Öncelikle, ücret kesme cezası ile ücretten kesinti uygulaması arasında fark olduğunu belirtmek gerekir. Ücret kesme cezası, genellikle işçinin disiplinsiz davranışları ya da işyeri kurallarına aykırı hareketleri nedeniyle ücretinden belli bir miktarın cezai kesinti şeklinde alınmasıdır.
Ücretten kesinti yapılması, işverenin keyfi hareket etmemesi ve işçinin haklarının korunması amacıyla birtakım yasal düzenlemelere tabi tutulmuştur Bu kapsamda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 38. maddesi, işverenin hangi durumlarda ücret kesintisi yapabileceğini düzenlemektedir. Ayrıca Borçlar Kanunu’nun 407. maddesi de, işverenin işçiden alacaklı olduğu durumlarda işçinin onayı olmaksızın bu alacağı ücretinden düşemeyeceğini belirtir. Bu düzenlemeler, işçiye ücret kesintileri karşısında önemli bir yasal güvence sağlar.
Bordro süreçlerinizi verimli hale getiren Kolay İK ile otomatik veri akışı ve tam hesaplama sağlayarak maaş, prim, kesinti gibi bordroya dair tüm işlemlerinizi kolaylaştırın. Şirket büyüklüğünüz ne olursa olsun, bordro hazırlamanın en pratik yolu burada! Hemen tıklayın, Kolay İK Bordro uygulamasını ücretsiz deneyin.
Hiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden kullanmaya başlayın.
ÜCRETSİZ DENEYİNHiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden, personel yönetim yazılımını hemen 15 gün boyunca ücretsiz deneyin.