March 29, 2021
Kasa Tazminatı, yahut kanunda geçen diğer adı ile ‘Maddi Sorumluluk Tazminatı’ temel olarak; kasa, vezne gibi nakit akışının olduğu birim ve süreçlerde görev yapan ve sorumluluğu bulunan çalışanlara, görülen işlerdeki riskler nazara alınarak yapılan bir ödeme şeklinde tanımlanabilir. İlke olarak söz konusu tazminat, kendi kusuru olmadan zarar uğrayan veya uğradığı varsayılan kişilere, bu zararı karşılamak adına ortaya konan ödemeleri kapsamaktadır.
Maddi Sorumluluk Tazminatı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 61’inci maddesinde düzenlenmiş ve “ücret” kavramı içerisinde değerlendirilmiştir. Diğer yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80’inci maddesinde prime dahil olmayan kazançlar sıralanırken kasa tazminatına da bu kazançlardan birisi olarak yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Yasası’nda ise kasa tazminatına ilişkin hususi bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle, kasa tazminatının çerçevesi iş sözleşmeleri, iş sözleşmelerinin eki niteliğindeki kaynaklar ya da toplu iş sözleşmeleri ile tespit edilmelidir.
Yukarıda da değinildiği üzere kasa tazminatı; kasalarla iş yapan, kasalardan ödeme yapan/ödeme kabul eden, yani parasal akışın içerisinde kendisine sorumluluk yüklenen çalışanlara verilebilmektedir. Ancak, bazı ek mevzuat ile (Gelir Vergisi Kanunu 111 no’lu Tebliği), Danıştay’ın vermiş olduğu “kasa tazminatı ... veznedar, ambar ve depo memurlarına ücretlerinden ayrı olarak yapılan ödemelerdir” kararına paralel olarak; vezne, ambar ve depoda görev yapan kişilerin kasa tazminatı ödemesine dahil edilebileceği öngörülmüştür.
Dolayısıyla özet olarak, işyerinizde vezne, ambar veya depo görevlisi gibi görevlerde çalışan ve kendisine sorumluluk yüklenen kişilere kasa tazminatı ödemesi yapılabilecektir.
İş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi ile çalışan işçiler adına kasa tazminatı için kanunen belirlenmiş bir alt veya üst tutar sınırlaması söz konusu değildir. Ancak, belirlenecek tutar yapılan iş ve alınan sorumluluğa kıyasla makul bir miktarda olmalıdır.
Çalışanlar için uygulamada yer alan ve mevzuattan kaynaklanan tutar rakamına örnek olarak, “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği (madde 70)” kapsamında düzenlenen ‘kasa tahsildarlarının kasa tazminatı brüt ücretlerinin %20'sidir ve bu tutar ilgili personele her ay peşin ödenir’ hükmünü verebiliriz.
Diğer yandan, kamu görevlileri için hesaplanacak kasa tazminatı tutarları Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı Kararları çerçevesinde tespit edilir. Konu ile alakalı son Cumhurbaşkanlığı Kararı 04.09.2020 tarihinde yayımlanmıştır.
"Tazminat alacaklarında zaman aşımı süresi ne kadardır?" yazımızı ziyaret etmeyi unutmayın.
Hayır. Eğer işçinize yasal sınırlarla saptanıldığı biçimde bir kasa tazminatı ödemesi yapıyorsanız, söz konusu ödeme 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80’inci maddesinde öngörüldüğü üzere prime esas kazançlardan birisi olarak sayılmadığından Prime Esas Kazanç (PEK) tutarına dahil edilmeyecektir.
Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu uygulamasına göre (2020/20 sayılı SGK İşveren İşlemleri Genelgesi); kasa tazminatı niteliğinde olan ödemelerin para ve kıymetli evrak veyahut eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalıya ödenmesi gerektiğinden, bu tür sorumluluğu bulunmayan sigortalılara bu nitelikte bir ödemenin yapılması halinde söz konusu ödemeler prime esas kazanca dahil edilecektir. Yani, örneğin; bir market işyerinde vezne, depo ve tezgah reyonlarında görev yapan 3 farklı personelinizden, vezne ile depoda görev ve sorumluluk alanlara yaptığınız kasa tazminatı ödemeleri primden istisna tutulmakta iken, tezgahtar görevinde bulunan kişilere kasa tazminatı ödemesi yapılması halinde bu tutarların prime esas kazanca dahil edilmesi gerekmektedir.
Evet. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre kasa tazminatı ücretin bir parçası olarak sayıldığından gelir vergisi hesabına dahil edilir. Ayrıca bu tutar damga vergisi hesabında da dikkate alınır.
Evet. Kıdem tazminatına dahil edilebilmesi için bir ödemenin süreklilik arz etmesi, işçiye menfaat sağlaması ve para ile ölçülebilmesi zorunludur. Kasa tazminatı, yapısı gereği süreklilik arz eden bir ödeme türüdür. Bu bağlamda, kıdem tazminatına esas alınan “giydirilmiş ücret” hesaplanırken mutlaka kasa tazminatı tutarları da dikkate alınmalıdır.
Hayır. Esasında bu durum halen tartışılagelen bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, her ne kadar işveren ödenen kasa tazminatı karşılığında, kasada ya da mallarda oluşabilecek eksiklikleri çalışanların ücretinden kesme eğiliminde olsa da, yargı kararları işçinin ücretinden her hangi bir nedenle kesinti yapılamayacağı yönünde çıkmaktadır. Bunun temel dayanağı 4857 sayılı İş Yasasının “Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz” şeklinde düzenlenen 62’nci maddesidir. Yargıtay kararları da söz konusu bu madde hükmüne paralel şekilde neticelenmektedir.
Dolayısıyla, kasa tazminatı karşılığında işçi ücretlerinden kesinti yapılmaması işveren lehine olacaktır. Aksi halde, sonraki yasal süreçlerde işçinin, ücretinden kanuni dayanak olmaksızın kesinti yapıldığını ispatlayabilmesi durumunda, işveren yüklü miktarda kıdem ve ihbar tazminatları (ödenmemiş olmaları halinde) ile İş Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu’ndan ayrı ayrı kaynaklanan idari para cezalarına muhatap olabilecektir. Bunun yanı sıra, iptal edilen devlet teşvikleri ile yine yüksek tutarlarda seyredecek mahkeme masrafları ve yasal faiz ödemeleri işverene büyük mali sorumluluklar yükleyecektir.
Hayır. Kasa tazminatı sadece fiili çalışılan günler için hesaplanır ve bordroya bu şekilde eklenir.
Hayır. Söz konusu bu işlem ‘çalışma koşullarında esaslı değişiklik’ olarak sayılacağından çalışanın onayı alınmadan kaldırılamaz.
Evet. Ancak, böyle bir talebin -işveren tarafından kabulü halinde- iş sözleşmesi ile düzenlenmek suretiyle fiiliyata dökülmesi gereklidir.
Evet. Kasa tazminatları için 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Kasa tazminat uygulaması hayata geçirilirken, yukarıda çerçevelenen yasal gerekliliklerin dikkate alınması işverenliğinizin ilerleyen süreçlerde karşı karşıya kalacağı potansiyel riskleri minimize edecektir.
Buraya kadar açıklanan konuları şu şekilde tablolaştırabiliriz:
Hiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden kullanmaya başlayın.
ÜCRETSİZ DENEYİNHiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden, personel yönetim yazılımını hemen 15 gün boyunca ücretsiz deneyin.