September 17, 2020
Endüstri 4.0 çağında bile istisnasız tüm şirketlerin en değerli kaynağı; insan. Bazı meslekler ölürken aynı hızda yeni yeteneklere ihtiyaç duyan meslekler doğuyor, kurumlarsa doğru yeteceği bünyesine katmak ve beraber çalışabilmek için birbirlerine ile yarışıyor. Peki, insan her zaman bu kadar değerli bir "kaynak" mıydı ve "kaynak" olarak insan nasıl kurumların yaşamının ortasına oturdu?
Bir kurumun ürün ya da hizmet üretebilmesi için ihtiyaç duyduğu kaynaklardan biri de insan kaynağıdır. Basitçe böyle tanımlayabileceğimiz "insan kaynakları" aynı zamanda o kurum içerisinde insana dair yapılan çalışmaları ve bu çalışmaları yapan insanları da ifade eder.
Topluma dair her kavram gibi "insan kaynakları" kavramı da Sanayi Devriminin ortaya çıkması ve hatta olgunlaşmasından sonra ortaya çıkmıştır. İlk kez 19. yüzyılın sonunda ortaya çıkan personel ofisleri insan kaynakları faaliyetlerinin öncülleri kabul edilir. Örneğin; 1890'larda NCR Corparation'ın kurduğu personel ofisleri şirketin büyümesi sonucu personelin takibinin ve personel ilişkilerinin sorumlusu olarak ortaya çıkmıştır. Zamanla personel yönetimine evrilen bu çabaların amacı bir işi en az maliyetle yapabilecek personeli bulmak ve o personelin işi tamamlamasını sağlamaktır.
Tabii ki sanayi devriminin acımasız çalışma ortamında henüz bugünkü anlamı ile insan kaynaklarında eser yoktu. Ta ki 1912'de Taylar'un ortaya attığı "bilimsel yönteme" kadar. Taylorizm olarak da anılan bu yöntem Amerika'daki sermaye sahiplerinin iş gücünden (insan kaynağından) en verimli şekilde yararlanmasını amaçlıyordu. Veri toplama ve analizi gibi bugün hala geçerliliğini koruyan yöntemlerin temelini atan Taylor'un görüşleri her ne kadar verimlilik konusunda başarılı olsa da iş tatmini ve insani ihtiyaçları göz ardı etmesi sebebi ile geçerliliğini yitirmiştir.
Verimlilik gibi sanayi devriminin önemli kavramlarından birinin yanına psikolojinin de katılmasıyla beraber personel yönetiminin yanında "insan ilişkileri" yaklaşımı geldi. John B. Watson'ın öne çıktığı bu dönemde testler, değerlendirmeler önem kazanmış, Maslow'un insan ihtiyaçları hiyerarşisi ile ilgili teorisi bir çığır açarak bu yaklaşımın yanında yer almıştır. Çalışanların üretim zincirinin önemli bir parçası olmanın yanında aynı zamanda değer olarak görülmesinin verimliliği arttırmanın yanında onları mutlu da edeceği düşünülmüştür. İnsan ilişkileri yaklaşımı iş ortamlarının iyileştirilmesinde ve biraz daha abartılı bir ifade ile insanileşmesinde çok önemli rol oynasa da bu verimlilik üzerinde olumlu etkisi saptanamamıştır. Özellikle Frederick Herberg'in 1966'da yayınladığı "Work and the Nature of Man" isimli kitabında yöneticiler ve çalışanlar arasındaki bu iyi ilişkilerin çalışanların mutluluğunu arttırdığını fakat onları daha üretken etmediğini göstermiştir.
Maalesef "mutlu çalışan verimli çalışan"dır anlayışının bilimsel olarak altı boştur. Bir çalışanın ve çalışan topluluğunun bir kurumda başarılı olabilmesi için aynı zamanda şirket hedeflerinden haberdar olmayı, esnek çalışma ortamları, takım uyumu vb. gibi kavramların uygulanmasını gerektirmektedir. Bu da bizi 1970'lerden sonra ortaya çıkan insan kaynakları kavramına getirmektedir.
İnsan kaynakları yaklaşımı yukarıda sıralananların aksine insanı üretim zincirinin bir parçası değil sahibi olarak görür. Böylece insan merkezli olarak bir kurumda çalışanların, şirket hedefleri, örgütsel gereklilikler ve bireysel hedefleri arasında dengeli bir şekilde kendilerini geliştirmelerini ve kuruma katkı sağlamalarını amaçlar.
Bu anlayışa göre insan kaynaklarının temelindeki ilkeler şu şekilde sıralabilir:
Burada araya girerek şunu belirtmek isterim; aslında bu yazıya Kolay İK'da geçirdiğim süre içerisinde karşılaştığım insan kaynakları sorunlarından bahsetmek için başlamıştım. Fakat öncesinde "İnsan kaynakları nedir?" sorusunu yanıtlamaya çalışırken bu çabanın düşündüğümden daha uzun süreceğini fark ettim. Bunun yanında yukarıdaki bilgilerin birçoğunun kaynağı olan Ernest & Young tarafından 2002'de yayınlanan "Düşünceden Sonuca İnsan Kaynakları" kitabının derlediği insan kaynakları bilgilerinin son 15 yılda nasıl da hızla değiştiğini fark ettim.
Kaynakça:
Düşünceden Sonuca İnsan Kaynakları, Hayat Yayınları ve Ernst & Young
Hiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden kullanmaya başlayın.
ÜCRETSİZ DENEYİNHiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden, personel yönetim yazılımını hemen 15 gün boyunca ücretsiz deneyin.