July 19, 2022
Fazla mesai; İK profesyonelleri, yöneticiler ve çalışanlar tarafından takip etmekte en çok zorlanılan konulardan biri. Özellikle yasalar gereğince keskin sınırlarla belirlenen fazla mesai, çalışma hayatında hassasiyetle yürütülmekte. Bu yazımızda farklı kanunlar kapsamında fazla mesai hakkındaki tüm detayları sizler için derledik. Güncel yargı kararları ışığında fazla mesai hakkında sıkça sorulan sorular için yazımızı okumaya devam edin.
Hayır. Yargıtay uygulamaları gereği, üst düzey yöneticiler fazla mesai ücretini alamaz.
Üst düzey yönetici, ilke olarak iş yerinde işveren vekili sıfatını taşımanın ötesinde iş yerinin bütününü sevk ve idare eden, işçilerin çalışmalarını ve çalışma saatlerini düzenleyerek onlara emir ve talimat veren, duruma ve iş yeri düzenine göre işe alma ve işçi çıkarma yetkisini de taşıyabilen kimse olarak tanımlanır.
Ancak aynı yerde kendisine görev ve talimat vererek denetleyen, çalışma saatlerini belirleyen başka bir yönetici veya şirket ortağının bulunması hâlinde kişinin üst düzey yönetici olmadığının kabulü yoluna gidilebilir. Çalışma gün ve saatlerinin bizzat belirlenmesi yetkisi de üst düzey yöneticilik ünvanının benimsenilmesi için kabul edilen kriterlerden biri olduğunu unutmamak gerekir.
Yargıtay’ın konu ile ilgili kararı (Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 19.01.2016 tarih ve 2014/21316 E ve 2016/1157 K sy) şu şekildedir:
“Fazla mesai, kural olarak 4857 Sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Bu sebeple de ödenen prim alacağının fazla mesai ücretinden mahsubuna gidilemez. Ancak ister gezerek, isterse iş yerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi arttıkça prim alacağı da artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (yüzde 50) hesaplanması gerekir.
Prim usulü çalışan işçi, fazla çalışma alacağının sadece yüzde 50 zamlı kısmının hesaplanması gerekmekte. Altını çizmek gerekir ki mahkemece bu husus dikkate alınmadan fazla mesai ücretinin yüzde 150 hesaplanması durumları hatalı bir uygulamadır.
Özetlemek gerekirse:
Ücret sadece primden oluşuyorsa fazla çalışma ücreti, ödenen primin saat başına düşen miktarının yüzde 50 artırılması suretiyle ödenir.
Hedefe veya belli bir kotanın aşılmasına bağlı prim ödenmesi durumunda, işçinin fazla çalışma ücreti sabit ücret üzerinden saat ücretinin yüzde 150 fazlasıyla ödenir. Diğer bir deyişle, bu tür prim ödemelerinin fazla çalışma ücreti hesabına bir etkisi bulunmamaktadır.
Satışa, ürün miktarına, sefer sayısına veya gidilen kilometreye göre prim ödemelerinde ise sabit ücret üzerinden yüzde 150 zamlı saat ücretine göre hesaplama yapılarak sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenir. Ödenen prim miktarının % 50 zam kısmına göre de hesaplama yapılır ve her iki hesap yöntemi toplanarak fazla çalışma ücreti belirlenir.
Örneklerle hesaplayalım:
Diyelim ki; işçinin 5.000 TL sabit ücret ve 2.000 TL ortalama prim aldığı durumda “5.000TL/225 saat x 1,5 x fazla çalışma saat sayısı” formülüyle sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti saptanır. Aynı dönem için ödenen primlerin, fazla çalışmanın zamsız kısmını karşıladığı kabul edilerek, prim tutarı için “2.000TL/225 saat x 0,5 x fazla çalışma saat sayısı” hesabıyla prime düşen fazla çalışma ücreti belirlenir. Bu iki tutarın toplamı o dönem için hak kazanılan fazla çalışma ücretini verir.
Yıllık 270 saati veya gece 7,5 saati aşan fazla çalışmanın karşılığı işveren tarafından ödense bile; işçinin çalışma şartlarının yerine getirilmemesi çerçevesinde 24’üncü madde 2-f bendine dayanarak haklı fesih yapabileceğine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararları bulunmaktır.
İşçi, haklı fesihte fesihi dayandırdığı sebep ile bağlıdır. Örneğin; işverenin şeref ve namusa dokunan sözler sarf ettiğine dayalı fesih söz konusu ise bu neden daha sonra ödenmeyen işçilik alacakları olarak değiştirilemez.
Çalışanın ücret alacaklarının ödenmediğinden bahisle haklı fesih bildiriminde bulunması halinde ise, ücret kavramının geniş anlamda değerlendirilmesi ve temel ücret dışında ücret ekleri, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil gibi alacakların da dikkate alınması gerekir. Fesih bildiriminde fazla çalışma ücretinin ödenmemesine dayanılmış ise, ödenmeyen fazla çalışma ücreti veya hafta tatili ücretinin tespiti halinde fesih haklı olarak değerlendirilebilir. Ancak fazla çalışma ücretinin ödenmediğine dayalı fesih, bayram ve genel tatil ücretine kadar genişletilemez. Başka bir ifadeyle fazla çalışma ücretine dayalı haklı fesihte bayram ve genel tatil ücretinin ödenmediği anlaşılırsa fesih haklı sayılmaz. Prim/ikramiye vb. ödenmediğine dayalı haklı fesihlerde, fesih bildiriminde geçen nedenlerin dışında bir haklı fesih nedeni kabul edilmez.
Fazla mesainin ücrete dahil edildiğine dair hükmün bulunduğu bir sözleşmede, ilgili ibarenin yer aldığı sayfanın işçi tarafından mutlaka imzalanmış olması gerekir. Yıllık fazla mesainin ücrete dahil edildiği bir iş sözleşmesi ile ilgili bir örnek davada, mahkeme çalışanın “fazla mesai ücrete dahildir” ibaresi geçen sayfada imzasının bulunmaması gerekçesi ile fazla mesainin ücrete dahil olmadığına hükmetmiştir. Bu nedenle fazla mesaili çalışan bir işçinin sözleşmesi imzalanırken bu ibarelerin olması gerektiğine dikkat etmelisiniz.
4857 sayılı İş Kanunu haricinde Deniz İş Kanunu ve Basın İş Kanununda da fazla mesai kavramları değişkenlik gösteriyor. Bu kanunlara göre çalışma, fazla mesai saatleri ve ücretleri ise aşağıdaki gibidir:
Deniz İş Kanununun 26/1 maddesine göre “Genel bakımdan iş süresi, günde 8 ve haftada 48 saattir. Bu süre haftanın iş günlerine eşit olarak bölünmek suretiyle uygulanır”.
Ayrıca, aynı Kanun 28/2 maddesine göre “Yapılacak fazla çalışmanın her saatine ödenecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarı yüzde 25 oranında artırılmak suretiyle bulunacak miktardan daha az olamaz.”
Basın İş Kanunun da ise “Günlük çalışma süresi – gece ve gündüz devrelerinde – sekiz saattir. Buna göre gündüz çalışan gazetecinin haftalık çalışma süresi haftada altı günden toplam 48 saattir.”
“Sürekli gece devresinde çalışan gazetecinin, haftada 2 gün hafta tatili hakkı olduğundan, haftalık çalışma süresi beş günden toplam 40 saattir. Çalışma süreleri sözleşmelerle azaltılabilmektedir; ancak artırılamaz.”
“Gece devresinin hangi saat aralığını kapsadığı Basın İş Kanununda belirtilmemektedir. Kıyasen İş Kanunu hükümlerini göz önüne alırsak, saat 20:00 ile 06:00 saatleri arasındaki dönemin gece devriyesi olarak kabul edilebileceğini söyleyebiliriz. Çalışmasının en az yarısı gece dönemine rastlayanlar da, tamamen gece devriyesinde çalışmış kabul edilmelidir.”
“Basın İş Kanununda fazla mesai oranı yüzde 50 olarak belirlenmiştir. Ancak, günlük normal çalışma süresine ilaveten yapılacak fazla çalışmaların saat 00.00’dan sonraya denk gelen saatlerinde ücret bir kat fazlasıyla ödenir.”
Fazla mesai, vardiya ve ücret değerlendirme gibi şirketinize dair tüm insan kaynakları süreçlerini kolayca yönetebilmek için tıklayın ve Kolay İK’yı 15 gün boyunca ücretsiz deneyin.
Hiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden kullanmaya başlayın.
ÜCRETSİZ DENEYİNHiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden, personel yönetim yazılımını hemen 15 gün boyunca ücretsiz deneyin.