Özel röportaj | Genç bir İK’cı olmak

Günümüz iş dünyasında, genç İK profesyonelleri adlarından söz ettirmeye başladılar bile. Genç İK'cılar, geleneksel yönetim stratejilerini daha modern ve çağdaş bir yaklaşımla birleştirerek, organizasyonların insan kaynakları yönetimi süreçlerine yeni bir soluk getiriyorlar. 

Çalışanın en büyük değer olduğu iş yaklaşımında İK departmanlarının rolü giderek daha stratejik hale geliyor. Bu yüzden yenilikçi yaklaşımların organizasyon hedefleri için yaratacağı fırsatlar sınırsız.

Yeni nesillerin dinamik, yaratıcı ve teknolojiye hakim olmaları organizasyonların rekabet avantajını artırmak için inovatif ve yenilikçi yaklaşımları da beraberinde getiriyor. Bu yüzden kariyer olarak İK alanını seçmiş ve işini severek yapan Ecem Kavrak ile işe bakışı, yer aldığı projeler ve İK’nın geleceği ile ilgili keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli okumalar dileriz.

Konuğumuz: Ecem Kavrak

Ecem dilersen ilk olarak seni tanıyarak başlayalım. Açıkcası kariyer yolunu seçmenin nasıl bir karın ağrısı olduğunu bilen biri olarak İK alanına yönelme sürecini çok merak ediyorum. Bilmeyenler için aynı yaş grubunda olduğumuz bilgisini de sen cevap vermeden önce söylemiş olayım. 🙂

🗣️ İK alanını seçmeye nasıl karar verdin? Süreci ve kararınla ilgili son duygularını paylaşabilirsen çok sevinirim. 

Tabii ki, ben Ecem Kavrak BAT’de Yetenek Yönetimi Koordinatörü olarak görev alıyorum. Hacettepe Üniversitesi İşletme bölümünü bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Endüstriyel İlişkiler ve İnsan Kaynakları alanında yüksek lisans eğitimime başladım. 

Kariyer yolumu belirlerken öğrencilik dönemimde yaptığım farklı alanlardaki stajlar oldukça etkili oldu. Pazarlama ve satış alanlarında çeşitli stajlar yaptıktan sonra kariyer yolundaki arayışım esnasında BAT ile öğrenciyken yolum kesişti ve insan kaynakları alanında uzun dönem bir staj yapma fırsatı elde ettim. Bu tecrübe benim hayatımdaki dönüm noktalarından bir tanesiydi hem çok keyif alarak çalıştığım bir alanı bulmuştum hem de fikirlerime değer verilen keyifli bir iş ortamı elde edebilmiştim. 

Her gün yeni şeyler öğrendiğim dinamik ve global bu ortamda çalışmak oldukça mutluluk verici benim için. Henüz kariyerimin başlarında olmama rağmen dönüp baktığımda birçok yeni şey öğrendiğim, farklı zorluklarla karşılaştığım ve beni her gün konfor alanımdan çıkmama zorlayan İK alanında çalıştığım için çok mutluyum.

🗣️ Kendini geliştirmek demişken merak edenler için bu soruyu sormadan geçmek istemem. Sadece İK alanında değil ama iş dünyasında kendini geliştirmek için çeşitli eğitimler aldın mı? İK alanında kendini geliştirmek isteyenlere verecek tavsiyelerin var mı?

Lisans ve hala devam ettiğim yüksek lisans eğitimim haricinde İK alanında spesifik bir eğitim almadım. Biraz önce belirttiğim gibi İK alanını BAT’de yaptığım uzun dönem staj esnasında ilk günden itibaren aldığım gerçek sorumluluklar ve yöneticilerimin bana öğrettikleriyle çoğu konuyu deneyimleyerek öğrendim hatta hala öğrenmeye devam ediyorum diyebilirim. Günümüz dünyasında bir şeyi tam anlamıyla öğrendim demek bir yanılsama gibi geliyor özellikle İK gibi dinamik ve dünyadaki gelişmelerden direkt olarak etkilenen bir alanda.

Akademik olarak da bu alanda kendimi geliştirmek ve literatüre hakim olabilmek adına yüksek lisans eğitimi almaya karar verdim. İK alanında çalışmak isteyen genç yeteneklere tavsiyem öğrencilikleri esnasında bir kurumda bu alanı deneyimleyebilecekleri stajların peşinden koşmaları ve sorumluluk almaktan çekimemeleri olacaktır. Şirketleri tanıyabilecekleri kampüs ve kariyer etkinliklerine de katılmaları hatta öğrenci topluluklarında görev alarak bu etkinlikleri düzenleyen takımlarda görev almaları da iş hayatına adım atmadan onlara bir gelişim fırsatı sunacaktır. 

İK profesyonellerinin sürekli olarak büyümeye odaklı bir zihinde kalmalarının önemli olduğunu düşünüyorum bu doğrultuda hem gündemi hem de trendleri yakından takip etmemiz bence çok kıymetli. Büyüme odaklı zihniyet nedir ve hayatımıza nasıl adapte ederiz noktasında literatüre önemli katkılar yapan Carol Dweck’in Mindset: The New Psychology of Success kitabını da şiddetle öneriyorum.

🗣️ Önerilerin için çok teşekkür ederiz, okunması gereken kitaplar listesine sayende bir yenisini daha ekledim. Hatta buraya kendini geliştirmek isteyenler için ufak bir sürpriz de bırakıyorum. Şimdi işin kendisine gelelim istiyorum. Pandemiyle birlikte sanırım iş’e bakış bir daha asla eskisi gibi olmayacak. Bu dönemde sence nasıl köklü değişiklikler oldu? İK alanındaki gelecek trendler hakkında ne düşünüyorsun? 

Öncelikle pandemi devam ederken remote bir şekilde çalışma hayatıma başladım bu da bir nesil için çalışma hayatının dinamiklerini ve kurallarını en başından farklı yazdı. Tabii ki gelecekte de pandemiyle beraber hayatımıza giren farklı çalışma kültürlerinin sürekli evrime uğrayarak bambaşka bir seviyeye geleceğini düşünüyorum. 

Pandemiden önce çoğu şirketin gündeminde olmayan esnek çalışma şu anda birçok şirkette kültür haline gelmiş durumda. Örneğin BAT’de de Flex@BAT projesiyle ekip arkadaşlarımıza esnek çalışma modelinde çeşitli haklar sağlandı. Belirlenen hibrit, remote ve geleneksel çalışma rol kategorilerine göre farklı çalışma opsiyonları sunuldu. 

Günümüzün hızlı değişen ortamında gelecek trendler hakkında çok kesin yargılarda bulunmak istemesemde teknolojinin getirdiği birçok yenilik ile İK’nın da iş yapış şekillerinde farklılıklar olacağını düşünüyorum. Özellikle yapay zekanın getirdiği yenilikler ve faydalarla işe alım süreçlerinde aday tecrübesinin bambaşka bir seviyede iyileşeceğini düşünüyorum. Burada sadece teknoloji değil değişen nesille, iş hayatına yeni adım atacak yeteneklerin de beklentileri gelecek İK trendlerini değiştirecektir. Bu noktada da beklentileri karşılayan güçlü bir işveren markasına sahip olmak yetenekleri organizasyonlara dahil edebilmek için oldukça kritik noktalardan biri olmaya devam edecek diye düşünüyorum.

🗣️ Yetenek edinmek ve elde tutmak her geçen gün zorlaşıyor en azından kendini geliştirmeye açık olmayan organizasyonlar için. Bu noktada işveren markası stratejinizi bize biraz anlatabilir misin? Bu stratejiyi belirlerken hangi faktörleri dikkate aldınız/alıyorsunuz?

Az önce bahsettiğimiz pandeminin bize getirmiş olduğu istediğin yerden istediğin işi yapma konusuyla özellikle yetenek piyasasında dengeler oldukça değişti. Yeteneklerin hayattan ve kariyerlerinden de beklentileri bu doğrultuda radikal bir şekilde değişti. 

Bu noktada da işveren markası hiç olmadığı kadar önemli bir konu haline geldi bence. İşveren markası stratejisini temelde şirketin değerleri ve gitmek istediği amaç üzerine oluşturulan yeteneklere sunulan değer yargılarının bir bütünü olarak ifade edebilirim. BAT’de her bir çalışan Daha İyi Bir Gelecek için ETHOS’larımız “Cesuruz, Hızlıyız, Yetki Sahibiyiz, Çeşitliliğe Değer Veririz ve Sorumluluk Sahibiyiz” ışığında tüm işlerini yerine getiriyor. Bizim de işveren markası stratejimizde yeteneklere aktarmak istediğimiz temel şeylerden bir tanesi nasıl bir kültüre sahip olduğumuz. 

İkincisi ise bunu günümüz trendlerine uygun bir şekilde doğru kanalları kullanarak yapmak. Burada hedef kitlemizi tanıyıp onlara özel kişiselleştirilmiş bir işveren markası tecrübesi sunmak da önemli. BAT olarak farklı kanallarda aktif olarak görünür olmaya ve efektif bir iletişim sürdürmeye özen gösteriyoruz ve işveren markamızı sürekli olarak güçlendirmek için Agile pilot projemizle de farklı departmanlardan çalışma arkadaşlarımızla kolektif bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

🗣️ Aslında tüm bu anlattıkların İK’nın organizasyonlardaki stratejik konumunun çok güzel örnekleri. Hatta örnek olmasının yanı sıra İK alanında büyük resmi görmemize olanak tanıyan çalışmalar. Son olarak yeni mezunlara özel çalışmalarınız varsa onu da buradan duyurmuş olalım.

BAT’de yeni mezunlar için Global Graduate adını verdiğimiz bir yönetici adaylığı programımız mevcut. Programa 0-2 yıl tecrübeye sahip tüm yetenekler başvuru gerçekleştirip BAT’nin gelişim dolu dünyasına adım atma şansını elde edebilirler. Programa nasıl başvururum noktasında hem bizi Instagram hesabımız üzerinden takip edebilir hem de web sitemizden ilanlara ulaşabilirler.

Bu keyifli röportaj için BAT’de Yetenek Yönetimi Koordinatörü Ecem Kavrak’a teşekkür ederiz. Genç ve dinamik bir neslin başardıkları ve başarmaya devam ettiklerini keyifle takip edeceğiz!