Yazıyı beğendiniz mi?
Paylaşın!
İçindekiler

İşten ayrılma ve elde tutma oranı – İK Metrikleri #6

January 30, 2022

0 Dakika | Okuma süresi

İK Metrikleri serimizin altıncı yazısının konukları: İşten ayrılma ve elde tutma oranları 📊

İşten ayrılma ve elde tutma oranı – İK Metrikleri #6

İşten ayrılma oranı nedir?

İşten ayrılma oranı, belirli bir süre içinde bir şirketten ayrılan çalışanların yüzdesini ifade eder. Ayrılan kişilerin yerini doldurmak zorunda olan şirketler için bu süreçler pahalıya mal olabilir. İşverenler veya işe alım yöneticileri için zaten açık pozisyonları doldurmak zaman alıcı bir faaliyetken, kritik pozisyonları çok uzun süre açık bırakmak şirket üzerinde olumsuz etkiler de yaratabilir.

İşten ayrılma oranı neden önemli?

İşten ayrılma ve elde tutma oranı insan kaynakları profesyonelleri tarafından hesaplanmalıdır. Oranın ne olduğunu, neden yüksek olabileceğini öğrenmek ve gerekirse düzeltmek onların sorumluluğundadır. Bu orana dikkat etmeniz şirketinizde yaşanan sorunların kaynağını bulmanıza yardımcı olabilir.

Maliyet: İşten ayrılma oranının namını olumsuz olarak duymamızın nedeni, pahalı olmasıdır. Çalışanlarınızı elde tutmak, yenilerini işe almak ve eğitmekten çok daha uygundur. Elde tutma oranınız düşükse, bu şirketinize çok pahalıya mal olabilir.

Diğer Sorunların Göstergesi: Yüksek bir işten ayrılma oranı aynı zamanda düşük çalışan memnuniyeti ve bağlılığının da göstergesidir. Bu sorunlar, düşük üretkenlik ve motivasyon gibi şirketinizin hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilecek başka sonuçlarla da doğrudan bağlantılıdır.

Sağlıklı İşten Ayrılma Oranı: Hiçbir şirketin işten ayrılma oranı 0 olamaz, bu oldukça doğaldır. Aynı zamanda doğru oranda işten ayrılma yeni insanlar, çeşitlilik, yeni beceriler ve yeni fikirleri de beraberinde getirir.

Yüksek işten ayrılma oranının nedenleri

Ayrılan çalışanlar bu eylemi birçok farklı nedenden dolayı yapabilirler. Belki daha iyi bir iş teklifi almış, aileye yeni bir bebek geldiği için ona zaman ayırmanın daha doğru olduğunu düşünmüş ya da kariyer değiştirerek iş hayatlarını şekillendirme zamanları geldiğini düşünmüş olabilirler.

*Bu sıraladıklarımızın hepsi gönüllü işten ayrılma sebepleridir.

Fırsat eksikliği: Çalışanlarınız başka bir iş için ayrıldığında, bu her zaman diğer rolle veya maaşla ilgili olmayabilir. İşten ayrılan kişi muhtemelen, şirket içerisinde yükselebileceği bir nokta kalmadığını düşünmüş olabilir. Çalışanlarınız şirketinizde hiçbir yere varamayacaklarını ve ilerleyecekleri yerler kalmadığını hissederlerse mutsuz olabilirler ve motivasyonlarını kaybedebilirler bu da ayrılmaya kararı ile sonuçlanabilir.

Zayıf yönetim: İşten ayrılmak için gösterilen en yaygın sebeplerden biri yöneticidir. Kötü bir yönetici kendi ekibinden daha fazlasını etkileyebilir. Yöneticileriniz ve çalışanlarınız arasında kötü bir iletişim varsa bu ekibe bağlı tüm departmanlara negatif olarak yansır.

Kötü kültürel uyum: Her insan kendi çalışma ortamından bir diğerine beklentilerle gelir. İşe alım etabında çalışanlara sunduğunuzu söylediğiniz veya kültürünüzü anlattığınız bir sunum sonrasında çalışan bu bahsettiklerinizi kurum kültürü içerisinde göremezse kandırılmış hisseder bu da işten çıkma oranlarınızı artıracaktır.

Eğitim veya kaynak eksikliği: İnsanların bir rolden ayrılmalarının bir başka nedeni de, işlerini yapacak kaynakların kendilerine verilmemiş olmasıdır. Örneğin, tüm şirket bütçesini yazılım kullanmadan yapmak zorunda olan biri bu durumdan çabuk sıkılıp, yazılım talepleri onaylanmadığında şirketten ayrılabilir.

İşten ayrılma oranı nasıl hesaplanır?


Bir İK uzmanı olarak, çalışan işten ayrılma oranını yakından takip edin. Şirketinizde neler olup bittiğine dair size kritik içgörüler sağlayacaktır.

Elde tutma oranı nedir?

Elde tutma oranı, belirli bir süre boyunca bir kuruluşta kalan çalışanların yüzdesini ifade eden ölçümdür.

Elde tutma oranı neden önemlidir?

İşten ayrılma ve elde tutma oranları, işletmenin çalışanlarına karşı tutumunda güçlü göstergeler sağlar. Bu göstergeler şirketin, rekabetçi maaşlar ödeyip ödemediğini, ilerleme için eğitim ve fırsatlar sağlayıp sağlamadığını, çalışanlar için iyi bir iş/yaşam dengesi sunup sunmadığını ve yönetimin ne kadar etkili olduğunu kapsar. Yüksek işten ayrılma oranı ve düşük elde tutma oranı, organizasyonun kültürü ve çalışan deneyimi ile ilgili sorunlarınız olduğunun bir işaretidir.

İşten ayrılma ve elde tutma, çalışan bağlılığı ile yakından bağlantılıdır. Gallup tarafından 112.000’den fazla iş birimi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, daha yüksek çalışan bağlılığı seviyelerine sahip şirketler daha düşük işten ayrılma oranlarına sahiptir. - Gallup

Elde tutma oranı nasıl hesaplanır?

Elde tutma oranını hesaplamak için, tüm süre boyunca şirketinizde kalan çalışan sayısını, ilk gün başladığınız çalışan sayısına bölün. Ardından, çalışan elde tutma oranınızı elde etmek için bu sayıyı 100 ile çarpın.

Elde tutma oranı ve işten ayrılma oranı arasındaki fark nedir?

Elde tutma oranı, hem insanların belirli bir şirkette belirli bir süre boyunca kalma oranını hem de onları orada tutmak için kullanılan stratejileri ifade eder. Öte yandan işten ayrılma oranı, şirketten kendi istekleriyle (gönüllü devir) veya işveren tarafından verilen bir kararla (gönülsüz devir) ayrılan kişileri ifade eder.

2 Temel Fark

  1. Elde tutma oranı yeni işe alınanları kapsamaz. Sadece oranın hesaplandığı dönemde hali hazırda istihdam edilmiş kişileri hesaba katar. İşten ayrılma oranı hesaplamaları ise, oranın hesaplandığı zaman diliminde işe alınan kişileri içerir.
  1. Elde tutma oranları genellikle daha uzun bir süre boyunca, genellikle yıllık olarak hesaplanır. İşten ayrılma oranları, çalışan hareketinin önemli anlık görüntülerini sağlar ve bu nedenle, ay veya çeyrek bazında hesaplanır.
👋
Hemen 15 gün ücretsiz deneyin

Hiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden kullanmaya başlayın.

ÜCRETSİZ DENEYİN
Hemen ücretsiz kullanmaya
başlayın, işinizi kolaylaştırın

Hiçbir kurulum ve kredi kartı gerektirmeden, personel yönetim yazılımını hemen 15 gün boyunca ücretsiz deneyin.

ÜCRETSİZ DENEYİN