Yargıtay kararında “İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla mesailerin aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir ” yine Yargıtay’ın 2016 yılındaki bir kararında “Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. Somut olayda, fazla mesai ücreti açısından, dosyada mevcut taraflar arasındaki iş akdinde fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde hüküm bulunmaktadır. Davacının Mahkeme tarafından tespit edilen ücretin net 950 TL olup asgari ücretin yaklaşık 1,51 katıdır. Buna göre yıllık 270 saat, aylık ücrete dahil olduğu kabul edilerek sonuca gidilmelidir.” hükmü yer alır.
Diğer taraftan, yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin aylık ücrete nasıl dahil edileceği konusunda dikkat edilmesi gereken nokta; haftalık bazda hesaplama yapılması gerekliliği. Yıllık 270 saat haftalık 5,20 saat fazla mesai süresine denk gelmektedir. O halde, davacının her hafta için kaç saat fazla mesai yaptığı hesaplanmalı, bu haftalık fazla mesai süresinden 5,20 saat düşülerek o hafta için kalan fazla mesai süresi hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
Özet olarak; fazla çalışmanın kararlaştırılan ücrete dahil olduğu yönünde geçerli bir sözleşme hükmü olduğunda, ilk olarak fazla çalışmanın yıllık 270 saati geçip geçmediği denetimi yapılır. İşçi yıl içinde bazı dönemlere fazla çalışma yapmamış olsa dahi, her ay ödenen ücret içinde fazla çalışma ücreti yer aldığından fazla çalışma yapılan/ yapılmayan dönemler ayrımına gidilmeksizin yıllık 270 saati aşan fazla çalışma olup olmadığı araştırıldıktan sonra, yıllık bazda belirlenen fazla çalışmalar 270 saatten az ise fazla çalışma ücreti hesaplanmaz.
Yıllık 270 saatin aşılması halinde haftalık bazda 5,2 saati aşan fazla çalışmalar için hesaplamaya gidilir. İşçinin iş yerindeki çalışması bir yıldan az ise yıllık 270 saat kriteri çalışılan ay sayısına göre azaltılarak belirlenir.
Örneğin, Yargıtay 9.HD. 2016/ 24268 E sayılı dosyasında, işçinin çalışma süresi 10 ay 18 gün olup, bu sürede ispatlanan fazla çalışma saat sayısı 184’dür. 270 saat x 10,6 ay/ 12 ay= 238,5 gün olup, davacı işçi çalışılan süreye göre de temel ücret içinde ödendiği varsayılan fazla çalışma süresini aşmamıştır. Bu nedenle fazla çalışma ücreti isteği reddedilmiştir.
Aylık ücretin içerisine fazla çalışma ücretinin de dahil olması konusuyla ilgili son olarak şunu da belirtmek gerekir ki; işçinin, yılda toplam 270 saati geçen fazla çalışmaların karşılığında fazla çalışma ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil günlerinde yapılabilecek olan genel tatil ücreti, hafta tatili günlerinde yapılabilecek olan çalışmalar karşılığında hafta tatili ücreti, iş sözleşmesi devam ederken kullandırılacak olan yıllık izinlere ait ücreti, iş akdinin sona ermesinden sonra ödenecek yıllık izin ücreti ve tazminatlar ile diğer tüm işçilik alacakları hesaplamalarında baz alınacak olan aylık çıplak ücret ise fazla mesai ücreti (FMÜ) dahil olunan aylık ücret değil, FMÜ’den arındırılmış olunan aylık ücret tutarı olacaktır.
Fazla mesai ücretlerinin iş sözleşmesindeki yeri
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak; söz konusu bu sistemin işçilerin tamamına veya bir kısmına uygulanmak istenilmesi halinde, iş yerinde yeni çalışmaya başlayacak olan işçiler için ayrıca bir yolun izlenmesine gerek bulunmaz. Ancak, bu işçilere mutlaka iş sözleşmelerinin imzalatılması, aylık ücrete yıllık 270 saatlik azami yasal fazla çalışma süresi için ödenecek fazla çalışma ücretinin de dahil olduğunun iş sözleşmelerinde belirtilmesi, işçilerden fazla çalışma muvafatkatnamelerinin alınması, iş görüşmesi esnasında aylık ücretlerin fazla çalışma ücretlerini de kapsadığının mutlaka işçilere anlatılması gerekiyor. Ancak, iş yerinde halihazırda çalışmaya devam eden işçiler için ise farklı bir yolun izlenilmeli. Zira, çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yapıldığından, mutlaka işçilerin yazılı onaylarının alınması şarttır. Aksi halde bu durum, işçi açısından haklı bir fesih nedeni olacaktır.
İşçiler ile yapılacak olan bu yazılı protokolde özetle:
- Ücretlerin brüt veya daha yüksek bir tutara (her işçinin durumuna uygun olacak şekilde) yükseltildiği,
- Aylık ücrete yıllık 270 saatlik azami yasal fazla çalışma süresi için ödenecek fazla çalışma ücretinin de dahil olduğu,
- Bu nedenle yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresi için ayrıca fazla çalışma ücretinin ödenmeyeceği,
- Yıllık 270 saati (haftalık 5,20 saati) aşan fazla çalışmanın yapılması halinde fazla çalışma ücretinin ödeneceği,
- Söz konusu bu hükmün geleceğe yönelik olarak hüküm doğuracağı,
- Çalışma koşullarında yapılan bu esaslı değişikliğin işçi tarafından da açıkça kabul edildiğinin belirtilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan hususları özet olarak şu şekilde tablolaştırabiliriz:
İş sözleşmelerinde fazla mesai ücretinin ücrete dahil edildiği ibarelerin önemi ve mahkeme kararları
NOT: Yıllık fazla mesainin ücrete dahil edildiği bir iş sözleşmesi ile ilgili bir davada, mahkeme çalışanın “fazla mesai ücrete dahildir” ibaresi geçen sayfada imzasının bulunmaması gerekçesi ile fazla mesainin ücrete dahil olmadığına hükmetmiştir.