Kadınların çalışma şartlarının korunması ve desteklenmesi, daha adil ve eşit bir toplumun temel taşlarından biridir. Bu yazıda, bu önemli konuyu daha fazla detayla ele alacak ve kadınların iş dünyasındaki haklarını detaylarını olarak inceleyeceğiz.
Çalışan kadınların korunmasına dair diğer hususlar
Kadınların çalışma koşullarının korunması adına düzenlenen ‘yasaklanan işler’ kavramının kapsamı, özellikle Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin yürürlükten kaldırılması ile oldukça daralmıştır. Yine de 4857 sayılı Kanun 72’nci maddesinde maden ocakları ile kablo döşenmesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer veya su altında çalışılacak işlerde her yaştaki kadının çalıştırılması yasaktır. Benzer şekilde, Gece Çalıştırma Yasağı başlıklı 73’üncü madde hükmünde, 72’nci maddenin aksine cinsiyet ayrımı yapılmadan sanayiye ait işlerde 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçi çalıştırılmasının yasaklanmış olmasından hareketle, sanayiye ait işlerde 18 yaşını doldurmamış kadın işçilerin çalışmasının yasak olduğu sonucu çıkartılabilmektedir.
Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’ne göre, hamile kadın durumunu bildirdikten sonra çalışmasında bir sakınca yoktur; ancak doğacak çocuğun alacağı dozun mümkün olduğunca düşük düzeyde tutulması sağlanması ve toplum için belirlenen radyasyon doz sınırlarına uyulması gerekmektedir. Emzirme dönemindeki kadın çalışanlar ise radyoaktif kontaminasyon riski taşıyan işlerde çalıştırılamayacaklardır.
Bir diğer husus, yukarıda da bahsedilen “Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik” ve “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” ile düzenlenen bazı durumlar arasında çelişkiler olmasıdır. İlk yönetmelikte, gebe çalışanların doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaları yasaklanmışken, ikinci yönetmelik çalışanların gece çalışmasına zorlanamayacaklarını hüküm altına almıştır. Diğer taraftan, ilk yönetmelik doğumdan sonra gece çalıştırılmama süresini 1,5 sene olarak sınırlandırmış; ikinci yönetmelik ise söz konusu sürenin anne veya çocuk açısından gerekli olduğu müddetçe uzatılmasını öngörmüştür. İş hukukunda işçiyi koruma prensibi geçerli olması ve her iki düzenlemenin de aynı seviyede (yönetmelik) olması dikkate alındığında sonuç olarak; gebe veya emziren kadınların gece çalışmaları hususunda doğuma kadar geçen süreçte “Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik”, doğumdan sonraki süreçte ise “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerine tabi olması gerekmektedir.
Daha önce değinildiği üzere, doğum sonrası çocuk bakımı için ebeveynlere kısmi süreli çalışma olanağı getirilmiş ve söz konusu hususun detayları “Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik” ile düzenlenmiştir. Anılan yönetmelik 10’uncu maddesine göre eşlerden birisinin çalışmaması halinde çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunmamaktadır. Ancak bunun üç istisnası vardır; yani bu durumlarda diğer eşin çalışma koşuluna bakılmamaktadır:
- Ebeveynlerden birinin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren bir hastalığının olması ve bu hastalığın tam teşekküllü hastane ya da üniversite hastanesinden alınacak rapor ile belgelendirilmesi.
- Velayetin mahkemece eşlerden birine verilmesi halinde çocuğun velayetine sahip ebeveynin talepte bulunması.
- 3 yaşını doldurmamış bir çocuğun münferiden evlat edinilmesi. Ayrıca söz konusu şartlar sadece başvuru esnasında aranmaktadır; sonrasında meydana gelen değişiklikler hakkın kaybedilmesine neden olmaz.
Aynı yönetmelik 12’nci maddesine göre aşağıdaki işlerde kısmi çalışma izni ancak işverenin uygun görmesi halinde, diğer durumlarda ise bu şart aranmaksızın geçerli olabilecektir:
- Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde.
- Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde.
- Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde.
- İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde.