İş sözleşmesinin işverenin vefatı ile kendiliğinden sona ermesi
İş sözleşmeleri genellikle işverenin şahsına bağlı olmadan düzenlenir. Ancak işverenin ölümü durumunda, Borçlar Kanunu'na göre iş sözleşmesi sona ermez; fakat iş yeri devri ile ilgili hükümler devreye girer. Nadiren iş sözleşmesi işverenin şahsına bağlı ise, bu durumda ölümle sonlanır.
İşverenin vefatı
- İş sözleşmeleri genelde işverenin şahsı göz önüne alınmadan düzenlenir. Borçlar Kanunu 441’inci maddesine göre; işverenin ölümü iş sözleşmesini sona erdirmez, ancak işverenin ölümü halinde işyerinin tamamının veya bir bölümünün devri ile gerçekleşen hizmet ilişkisinin devrine ilişkin hükümler (md. 428) kıyas yolu ile uygulanacaktır. Böylece, işyerini devralan mirasçılar, iş sözleşmelerini de bütün hak ve borçları ile devralmış olacaklardır.
- Nadir de görülse iş sözleşmesi işverenin şahsına bağlı yapılmış olabilir, bu durumda iş sözleşmesi işverenin ölümü ile sonlanır (ör: yatalak bir hasta olan işverenin ölümü). Borçlar Kanunu 441’inci maddesine göre işçi, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle mirasçılardan tazminatlarını talep edebilir. Aynı örnekten hareketle, hasta olan kişi değil ancak bir yakını işveren ise, hastanın ölümü halinde iş sözleşmesi kendiliğinden sona ermez ancak sözleşmenin konusu ortadan kalkar. Bu durumda, iş vermeyecek olan işverenin sözleşmeyi feshetmesi gerekmektedir; aksi takdirde Borçlar Kanunu md. 408’e göre işverenin temerrüdü hükümleri uygulanacaktır.
Özel durumlar, örneğin yatalak bir hastanın işveren olduğu senaryoda, iş sözleşmesinin sonlanma yöntemi değişebilir. Borçlar Kanunu'na göre işçi, işverenin ölümü nedeniyle mirasçılardan tazminat talep edebilir. İşverenin ölümü, iş hukukunda özel durumları beraberinde getirir.