İş Mevzuatında Özellikli Çalışanlar

Ev hizmetlerinde çalışanlar

Ev hizmetlerinde çalışanlar için İş Hukuku'na dair işverenlerin bilmesi gereken tüm detaylar burada!

Hangi tür işler ev hizmetlerinden sayılır?

Ev hizmetleri kavramı; ev içinde yaşayan bireyler tarafından gerçekleştirilebilecek temizlik, yemek, bahçe bakımı, ütü, çamaşır gibi gündelik işler ile çocuk, yaşlı yahut engelli gibi bakıma ihtiyacı olan kişilerin bakım işlerini ifade etmektedir. Yani; çocuk bakıcılığı, hasta bakıcılığı, şoförlük, temizlik işçiliği, bahçıvanlık, hizmetçilik, bekçilik, aşçılık, özel öğretmenlik, hayvan bakıcılığı gibi başlıklarla, kendi geçimlerine ve gelirlerine katkı sağlamak amacıyla, bu işleri görenler “ev hizmetlerinde çalışanlar” kapsamda değerlendirilmektedir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar İş Kanunu kapsamında mıdır?

HAYIR. 4857 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesine göre, yukarıda bahsedilen işlerde çalışanlar İş Yasası kapsamına girmezler. Ancak, bu çalışanlar için 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun iş hayatına ilişkin hükümleri uygulanır.

Ev hizmetlerinde çalışanlar hafta tatili yapabilir mi?

EVET. Borçlar Kanunu 421’inci maddesine göre, ev hizmetlerinde çalışanlar “kural olarak pazar günü veya durum ve koşullar buna imkan vermezse, bir tam çalışma günü” tatil yapma hakkına sahiptirler. 4857 sayılı Kanun’dan farklı olarak, söz konusu tatilin hak edilmesi için haftanın diğer günleri tam olarak çalışılmış olması zorunluluğu bu maddede geçmemektedir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar yıllık izin kullanabilir mi?

EVET. Borçlar Kanunu 422’nci maddesine göre, “İşveren, en az 1 yıl çalışmış olan işçilere yılda en az 2 hafta ve 18 yaşından küçük işçiler ile 50 yaşından büyük işçilere de en az 3 hafta ücretli yıllık izin vermekle” yükümlüdür. Bu süreler sözleşme ile artırılabilir.

Yıllık ücretli izinler, kural olarak aralıksız biçimde verilir; ancak tarafların anlaşmasıyla ikiye bölünerek de kullanılabilir. İşveren, yıllık ücretli izin tarihlerini, işyerinin veya ev düzeninin menfaatleriyle bağdaştığı ölçüde, işçinin isteklerini göz önünde tutarak belirler. İşçi, para veya başka menfaatler karşılığında yıllık ücretli izin hakkından vazgeçemez.

İşveren, yıllık ücretli izin süresine ilişkin ücretleri işçi izne başlamadan önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermekle yükümlüdür. Sözleşmenin sona ermesi hâlinde, işçi hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti almaya hak kazanır. İşçi, bir hizmet yılı içinde kendi kusuruyla toplam bir aydan daha uzun bir süreyle hizmeti yerine getirmediği takdirde işveren, çalışılmayan her tam ay için, yıllık ücretli izin süresinden 1 gün indirim yapabilir.  En çok 3 aya kadar (işçinin kusuru olmaksızın) hastalık, kaza, yasal bir yükümlülüğün veya kamu görevinin yerine getirilmesi gibi sebeplerle alınan izinlerde işveren yıllık ücretli izin süresinden indirim yapamaz. Benzer şekilde, gebelik ve doğum yapma sebebiyle iş görme ediminin en çok 3 ay süreyle yerine getirilmemesi durumunda da yıllık ücretli izin süresinden indirim yapılamaz. 

Ev hizmetlerinde çalışanlar iş srama izni  kullanabilir mi?

EVET. Borçlar Kanunu 421’inci maddesine göre, “İşveren, belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin feshi hâlinde, bildirim süresi içinde işçiye ücretinde bir kesinti olmaksızın, günde iki saat iş arama izni” vermekle yükümlüdür. İzin saatlerinin ve günlerinin belirlenmesinde, işyerinin ve işçinin haklı menfaatleri göz önünde tutulur.

Ev hizmetlerinde çalışanlar fazla mesai ücreti alabilir mi?

EVET. Borçlar Kanunu 398’inci maddesine göre, ev hizmetlerinde çalışanlar gibi bu yasaya tabi çalışanların “özel kanunlarda belirtilen hükümler saklı kalmak” şartı ile; “normal süreden daha fazla çalışmayı gerektiren bir işin yerine getirilmesi zorunluluğu doğar, işçi bunu yapabilecek durumda bulunur ve aynı zamanda kaçınması da dürüstlük kurallarına aykırı olursa işçi, karşılığı verilmek koşuluyla, fazla çalışmayı yerine getirmekle” yükümlüdür. Buradaki özel kanunlardan kasıt 4857 sayılı İş Kanunu’dur; dolayısıyla, ortada bir fazla mesai söz konusu var ise İş Kanunu’ndaki günlük 11 saat ve haftalık 45 saatlik ölçütleri dikkate almak gerekir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar Ulusal Bayram ve Genel Tatillere tabi midir?

EVET. Borçlar Kanunu’nda ulusal bayram ve genel tatil günleri için ayrı bir hüküm ele alınmamıştır. Ancak, ev hizmetlerinde çalışanlar için 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunu’ndaki hükümleri esas almak gerekmektedir. Dolayısıyla, bu günler için çalışanlara izin verilmeli, çalıştırılmaları halinde ise mevzuat hükümlerine göre bu çalışmanın karşılığı ayrıca ödenmelidir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar kıdem ve ihbar tazminatı alabilir mi?

Kıdem için HAYIR alamaz, İhbar için EVET alabilir. Ev hizmetlerinde çalışanlar İş Yasası’na tabi olmadıkları için kıdem tazminatına hak kazanamamaktadır. Ancak, Borçlar Kanunu’nda düzenlenen diğer bazı tazminat türlerinden faydalanabilmektedirler.

Borçlar Kanunu 438’inci maddesine göre; işveren belirsiz süreli sözleşmeyi haklı bir sebep olmaksızın feshetmesi durumunda işçiye İhbar Tazminatı ödemek zorundadır. Borçlar Kanunu 432’nci maddesinde fesih bildirim süreleri ise; 1 yıla kadar çalışması olanlar için 2 hafta, 1-5 yıl arası çalışmış olan işçiler için 4 hafta, 5 yıldan fazla çalışan kişiler için ise 6 hafta olarak saptanmıştır. Yine aynı madde hükmüne göre, belirli süreli sözleşmelerin haklı bir sebep olmadan işveren tarafından feshi halinde, işçiye sözleşmenin geriye kalan sürelerine ait Bakiye Süre Tazminatı ödenir.

Ev hizmetlerinde çalışanlar iş güvencesi kapsamında mıdır?

HAYIR. Bu tür işlerde çalışanlar İş Yasası kapsamında bulunmadıkları için iş güvencesi çerçevesinde değerlendiremezler. (kimlerin iş güvencesi kapsamına girdiğine dair tazminatlardan bahsettiğimiz iş güvencesi ile ilgili yazımıza link verilebilir). Dolayısıyla, işe iade davası açamazlar. Ancak, Borçlar Kanunu 434’üncü maddesinde açıklanan Kötü Niyet Tazminatı’na hak kazanabilirler. Bu maddeye göre, “Hizmet sözleşmesinin fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işveren, işçiye fesih bildirim süresine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.”

Ev hizmetlerinde çalışanlar ölüm tazminatı alabilir mi?

EVET. Borçlar Kanunun 440’ıncı maddesine göre; işçinin ölümü halinde işçinin bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak 1 aylık, hizmet ilişkisi 5 yıldan fazla sürmüşse 2 aylık bir ödeme yapma yükümlülüğü hükmü mevcuttur. Bu yükümlülük, kıdem tazminatından ayrı olarak yerine getirilecektir. 

Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı

5510 sayılı Yasa’nın ek 9’uncu maddesi hükmünce, ev hizmetlerinde çalışanların tama­mı (çalışma gün sayısı 10 günden fazla ve 10 günden az olanlar şeklinde) iki farklı başlıkla sosyal güvenlik kapsamına alınmıştır. Böylece, ev hizmetlerinde çalışanlar ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan çalışanlar (örneğin; bir ay içerisinde toplam 80 saat çalışan bir işçi için 80 saat / 7,5 saat = 11 gün) için sigortalı bildirimi işveren tarafından ilgili belge ile en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapılır. 

Diğer yandan, çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar için ise (örneğin; bir ay içerisinde toplam 70 saat çalışan bir işçi için 70 saat / 7,5 saat = 9 gün) çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak işverence 82’nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının %2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenmesi gerekmektedir.