Performans yönetiminin geleceği

Son üç sene içerisinde yaşanan gelişmeler çalışma, ekiplerimizi yönetme ve kuruluşlarımız içinde iletişim kurma şeklimizi baştan sona değiştirmemize neden oldu. Gelecek yıllarda da her şey bu kadar hızlı değişirken eskiye tutunmak sadece şirketlerin rekabet içerisinde alt sıralarda yer almasına sebep olacak. 

İş dünyasının her alanında değişimler yaşanırken, İK departmanlarının da bu hıza adapte olması gerekli. Bu gelişmelere ayak uydururken performans yönetimi, başarıya giden yolda yeni bir perspektif ve değerli geri bildirimler sağlamak adına şirketlerde daha önemli hale gelecek.

Gelecekte ilerlemenize yardımcı olmak için modern iş yerinde ortaya çıktığını gördüğümüz bazı performans yönetimi eğilimlerini bir araya getirdik. 

Mobil zamanı

Küresel iş gücünün %80’i artık uzaktan çalışıyor. Uzaktan daha doğrusu masasız çalışan tüm kişi ve kurumlar başarılı olmak için mobil araç ve süreçlerin arayışına çoktan başladı bile. Bu yüzdeliğin içerisinde bulunan tarım, eğitim, sağlık, perakende, konaklama, üretim, ulaşım ve inşaat gibi sektörlerde çalışan yaklaşık 2,7 milyar insan geleceğin mobil çözümlerde olduğuna inanıyor.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde, özellikle ekip yönetiminin artık sadece mobil uygulamalar üzerinden yapılacağı düşünülüyor. Mobil endüstri insanların yaşama biçiminde zaten bir devrim yaratmıştı, şimdi sıra çalışma biçimlerini değiştirmekte! 

Çalışanların %62'si ekip bilgilerine mobil erişimin, üretkenlik için gerekli olduğunu iddia ediyor. %46'sı ise mobil cihaz kullanımının işi yapmak için gereken süreyi ortalama 30 dakika azalttığını söylüyor.

Sürekli hareket etmenin telaşlı yaşam tarzı ve dünya ile bağlantı kurma ihtiyacı nedeniyle, mobil uygulamalar, nerede olursanız olun iş takibi için harika bir çözüm olacak. Ekip yönetimini mobil ortama taşımak, size bilgileri uygun olduğunuzda tüketme fırsatı verecek. İster bir kafede uzun bir kuyrukta beklerken, ister bir toplantı sırasında işiniz ile ilgili çoğu detaya mobil üzerinden ulaşabilmek gelecekte size büyük bir avantaj sağlayacak.

Yıllık performans değerlendirmeleri yeterli değil

Çalışanlarınızın şirketiniz hakkında gerçekten ne düşündüğünü biliyor musunuz? Yeterince geri bildirim alabiliyorlar mı? Birine senede bir kere iyi misin diye sormak yeterli mi? 

Tüm bu sorular beraberinde senede bir yapılan performans değerlendirmelerin etkisini kaybettiğini gösteriyor. Çalışanların %95'i şirketlerinin değerlendirme sisteminden memnun değil. Daha sık aralıklarla performans değerlendirmeler gerçekleştirmek ve sürekli geri bildirimler almak geleceğe en düşük bütçe ile yapabileceğiniz yatırımınız olacak.

Hızlı değişimler beraberinde çalışanlar üzerinde gelecek kaygısına neden oluyor. Bu kaygıları öğrenmek ve gidermek için sürekli geri bildirimlere ihtiyacınız olacak. Çalışanlarınızın güncel durumunu dinlemek, kaygılarına etkili çözümler üretmek hem çalışan bağlılığını hem de uzun vadede başarınızı artıracaktır. 

Performans değerlendirme süreçlerinizi hızlandırın

Trendler sürekli geri bildirimi işaret ederken, performans değerlendirmenin getirdiği tüm iş yüklerini biliyoruz. Senede bir de olsa performans değerlendirme süreçleri İK departmanlarının öncesinde ve sonrasında aylarca hazırlandığı süreçler oluyor. Yöneticiler, departman sorumluları ve İK arasında sürekli bir iletişim sağlanması gerekirken, değerlendirme sırasında çalışan takibi de bir iletişim trafiğine neden oluyor.

Peki ne yapabilirsiniz?

Kolay İK ile şirketinizin performans yönetiminde maksimum başarıyı sağlayabilirsiniz. Performans değerlendirme yazılımı Kolay İK sayesinde tüm personel değerlendirme süreçlerinizi kolayca kurgulayabilir, anında çalışanlarınızın performans değerlendirme raporlarını çıkarabilir, 360 derece değerlendirme imkanı sayesinde çalışanlarınızla düzenli bir geri bildirim ağı oluşturabilirsiniz. Hem de hemen denemeye başlayabilirsiniz!

Milenyum kuşağına dikkat

Şirketlerin kuşak farklılıklarına olabildiğince çabuk uyum sağlaması gerekiyor. Şirketler, bu genç profesyonelleri işe almakta ve günlük işlevlerine entegre etmekte zorlanıyor. Ancak şirketlerin, yenilikleri sürdürmek ve rekabetçi kalabilmek için trendlere hakim, teknolojiden anlayan insanlar için uygun bir ortam sağlamaları gerekiyor. 

Bunun için Y kuşağına mümkün olduğunca özerklik ve esneklik sunduğunuza emin olun. Sizin deneyimleriniz ve onların hayat görüşlerini birleştirmek için farklı yollar arayın. Çünkü yöneticilerin Y kuşağına bireysel ilgi gösterdiği şirketlerde, kuruluş çeviklikte 8 kat, inovasyonda 7 kat artış yaşandığı kanıtlandı.

Mark Emmons & Millennial Branding tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre, Y kuşağının %27'si zaten yönetici, %5'i üst yönetimde, %2'si yönetici. 10 yıl içinde %47'si yönetici, %7'si yönetici ve %15'i işletme sahibi olmak istiyor. - Mark Emmons & Millennial Branding

İyi hoş ama nasıl olacak bu iş derseniz, cevabı için bu yazımıza bekleriz.

İş değişimlerine hazırlıklı olun!

İş gücüne giren artan sayıda Y kuşağı ile birlikte hızlı değişen bir çalışan ekosistemine kendinizi hazırlayın. Y kuşağı bir şirketten ayrılmadan önce ortalama 2 yıl bir pozisyonda kalıyor. Bu süreyi uzatmak için modern ve rekabetçi bir şirket kültürü oluşturmak için planlar yapmaya başlamalısınız.

Liderlikte şeffaflık

Şeffaflık, birkaç yıldır bir performans yönetimi trendi olarak büyüyor. Bu nedenle, 2022 ve sonrasında en değerli liderlik özellikleri olacak olan dürüstlük ve şeffaflık becerilerinizi şimdiden geliştirmeye başlayın. Şeffaf liderlik, açıklık ve dürüstlükle liderlik etmek demektir. Bu tür liderler ekiplerini döngüde tutar, bilgileri özgürce paylaşır ve şirketleri içinde açık iletişime davet eder.

Z ve Y kuşağının %52'si iyi bir lider olmanın en önemli niteliğinin dürüstlük olduğunu belirtiyor. Bu nedenle şirketlerin bu nitelikleri daha fazla benimsemeleri gerekiyor. Kendi haftalık ilerlemenizi, planlarınızı ve sorunlarınızı herkese açık hale getirerek başlayabilirsiniz. Aylık toplantılar gerçekleştirerek şirketin son durumunu, hedeflerinizi, o ay yaşanan başarıları ya da beklentinin altında çıkan sonuçları tüm ekip ile konuşmaktan çekinmeyin. Şeffaflık, ekibinizle güven oluşturmanıza yardımcı olur ve yaratıcılığı, ekip çalışmasını ve bağlılığı teşvik eder. Bunun yanı sıra aşağıda sıraladıklarımızda cabası!

• Daha anlamlı ilişkiler
• Güçlendirilmiş ekipler
• Etkili sorun çözümü
• Daha yüksek çalışan motivasyonu ve iş tatmini
• Daha yüksek iş yeri performansı

Liderler genellikle ekiplerinin belirli türdeki bilgilere nasıl tepki verileceği konusunda endişelenirler. Çünkü gerçek şeffaflık genellikle rahatsız edici gerçekleri paylaşmak anlamına gelir. “söylentileri başlar” veya “insanlar panik yapabilir” gibi bahaneler de yaygındır.

Ancak şunu unutmayın ekibinizin bilgiyi elinizden geldiğince iyi idare edemediğini varsayarsanız, onlara sanki sizden daha düşük seviyedelermiş gibi davranıyorsunuz demektir. Ya onlardan daha akıllı ve istikrarlı olduğunuzu düşünüyorsunuz ya da şeffaf olmanın size ekibiniz üzerinde daha az yetki ve güç vereceğinden endişe ediyorsunuz. Ekibinize sizin kadar olgun ve yetenekliymiş gibi davranın. Siz bunu halledebiliyorsanız, muhtemelen ekibiniz de yapabilir.